Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kapıyı çalmak | knock f. | ||
Tom woke up when he heard somebody knocking on the door. Tom birinin kapıyı çaldığını duyunca uyandı. More Sentences |
||||
Genel | kapıyı çalmak | knock the door f. | ||
Tom walked up to one of the houses and knocked the door. Tom evlerden birine doğru yürüdü ve kapıyı çaldı. More Sentences |
||||
Genel | kapıyı çalmak | knock at the door f. | ||
Genel | kapıyı çalmak | beat at the door f. | ||
Genel | kapıyı çalmak | knock on the door f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | kapıyı çalmak | knock at (one's) door f. | ||
Deyim | kapıyı çalmak | knock at your door f. | ||
Deyim | kapıyı çalmak | come knocking at your door f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (kapıyı) çalmak | knock at (something) f. | ||
He knocked at the door again and again, but there was no answer. Kapıyı tekrar tekrar çaldı ama cevap veren olmadı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | yanlış kapıyı çalmak | bark up the wrong tree f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | kapıyı dövmek/yumruklamak/ısrarla çalmak | beat on (something) f. | ||
Öbek Fiiller | kapıyı dövmek/yumruklamak/ısrarla çalmak | beat on someone or something f. | ||
Öbek Fiiller | (kapıyı) çalıp durmak/ısrarla çalmak/sert şekilde çalmak | knock away f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | ön kapıyı çalmak | knock at the front door f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | yanlış kapıyı çalmak | bark up the wrong tree f. | ||
Deyim | yanlış kapıyı çalmak | come to the wrong shop f. | ||
Deyim | (fırsat, olasılık, şans) kapıyı çalmak | be knocking on the door f. | ||
Deyim | yanlış kapıyı çalmak | bark up the wrong tree f. | ||
Deyim | şans kapıyı çalmak | opportunity knocks f. |